Her yıl 21 Mart’ta toplum olarak sevinç ve mutlulukla karşıladığımız ve bayram olarak kutladığımız Nevruz; baharın başlangıcının, yeniden dirilişin, bolluğun ve bereketin sembolüdür.

Kültürümüz içerisinde özel bir yeri bulunan Nevruz Bayramı, itinayla yaşatılması gereken önemli bir kültür mirasıdır. Bizler sevgi ve hoşgörünün bayraktarlığını üstlenmiş, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören bir medeniyetin temsilcileriyiz. Aynı gök kubbenin altında dil, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin yaşattığımız bu hoşgörü iklimi; geleceğe daha güvenle bakmamıza vesile olan, sonsuza kadar tek bir millet olarak varlığımızı yaşatacak en büyük gücümüzdür.

Binlerce yıldır mutlulukta ve hüzünde birlikte hareket eden, omuz omuza vererek büyük zorlukların üstesinden gelen aziz milletimiz, bundan sonra da birliğe, beraberliğe ve kardeşliğe verdiği önemi aynı kararlılıkla sürdürecektir.

Mardin  birlik,  beraberlik  ve kardeşlik duyguları içerisindeki barış ve hoşgörü ortamı ile tüm dünyaya örnek olmuştur. Şehrimizde, Nevruz’un diğer bayramlarda olduğu gibi birlik ve kardeşlik duygularıyla kutlanmasını diliyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle baharın müjdecisi Nevruz'un; sahip olduğumuz değerlerin, zenginliklerin hatırlanmasına, korunmasına ve yeni nesillere aktarılmasına vesile olmasını temenni ediyor, bütün Mardinli hemşehrilerimin ve milletimizin Nevruz Bayramı’nı kutluyorum.